Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı dava ile booking.com’un haksız rekabet hükümlerini (TTK Md.54,55 vd.) ihlal ettiğini belirterek haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını Türkiye’deki yerleşik üyeleri adına talep etti.

Bunun üzerine 29.03.2017 tarihinde yapılan duruşmada verilen ara karar; “davalı meslek örgütünün üyelerinin (TÜRSAB) ilerde telafisi mümkün olmayacak zarara uğrayacakları ihtimaline binaen Hollanda menşeili, Booking.com BV şirketinin, booking.com internet adresi üzerinden veya oluşturacakları başka bir adres üzerinden, Türkiye’de yerleşik otel, konaklama tesislerinin pazarlanması ve pazarlanmasına aracılık edilmesi yönündeki faaliyetin durdurulmasına” şeklinde oldu ve aynı gün booking.com Türkiye’de faaliyetlerini durdurdu.

Gerekçeler hakkında konuşmadan önce merakları giderelim. Faaliyetlerini durdurması ne anlama geliyor?

Booking.com sadece Türk müşteriler ve Türkiye çıkışlı internet servislerinden hizmet alanların (kısacası booking.com’a Türkiye sanal sınırları içerisinden ulaşanların) Türkiye’deki otel ve konaklama tesislerini göremeyecekleri, rezervasyon yapamayacakları bir platforma dönüştürüldü. Yurt dışında yaşayan yabancı ve Türkler ise Türkiye’deki tüm tesislere ulaşmaya devam edecekler. Aynı şekilde Türkiye sanal sınırları içerisinden platforma giriş yapan kişiler de, Türkiye dışındaki tüm tesislere rezervasyon yapmaya devam edebileceklerdir.

Yukarıdaki bilgiye ek olarak bahsi geçen dönüşümün, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği kararın infazı nedeniyle değil booking.com’un harekete geçmesiyle gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Yani kararın verilmesini takiben booking.com Türkiye’de sağladığı hizmetleri, karara uygun hale getirdi. Her ne kadar mahkeme BTK’ya yazı yazmış olsa da, BTK’dan yapılan açıklama durumu doğrular niteliktedir. Rekabete ilişkin hususlar erişimin engellenmesi için öngörülen katalog suçlar arasında yer almıyor.

Hangi koşullar altında çalışmaya devam edebileceği sorusunu cevapladıktan sonra, yaşananları daha iyi anlayabilmek için booking.com ve küresel boyutta karşılaştığı benzer problemleri dile getirmek gerekir diye düşünüyorum.

Öncelikle booking.com’un birçok ülkede benzer soruşturmalar geçirdiği gerek kendilerinin yaptığı açıklamalar gerekse kamuoyuna yansıyan bilgiler nedeniyle bilinmekte. Avrupa Birliği genelinde AB Komisyonu tarafından yürütülen bir soruşturma dışında en bilinen örnekleri; İngiltere, Fransa ve Brezilya’da karşılaştığı soruşturmalar. Türkiye’de de TÜRSAB tarafından haksız rekabet hali olarak görülen “fiyat-kontenjan paritesi”, yukarıda sayılan üç ülkede de problemin asıl kaynağı. Fiyat-Kontenjan Paritesi; en basit haliyle booking.com tarafından sunulan “en iyi fiyat garantisi” altında yatan sözleşmeyle bağlı kılınan yükümlülüklerdir. Sisteme kayıtlı hiçbir tesis, kendi kanallarıyla (kendi web sitesi üzerinden, bir seyahat acentası vasıtasıyla vb.) booking.com’da yer alan indirimlerden daha fazlasını sunamıyor. Yani tesislerin en uygun fiyatlı tercihleri her zaman booking.com kullanımında oluyor. Anlaşma şartlarını tartışmak isteyen tesislerin booking.com üzerindeki görünürlüğü etkilenebiliyor.

Bazen ise daha düşük fiyatlara daha fazla müşteri elde edebilme imkanı varken booking.com fiyat politikası nedeniyle fiyatlarda indirime gidilemiyor (Brezilya’da İlgili Meslek Örgütü Şikayeti Haberi İçin Bkz.). Fransa Parlamentosu tarafından online seyahat platformları ile oteller arasında yapılan anlaşmalarda var olan “fiyat paritesi” hükümleri iptal edilmiş ve uyulmaması hali yaptırıma tâbi tutulmuş.

Türkiye’ye Geri Dönersek;

Yukarıda yer alan bilgileri Türkiye’de yaşananlar ile basitçe eşleştirelim.

TÜRSAB, 1618 s. Kanun ile kurulmuş bir meslek birliğidir. Meslek birlikleri üyelerinin menfaatlerini korumak için kurulmuşlardır.

6102 s. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet hükümleri arasında yer alan 56(3) maddesi; “üyelerinin ekonomik menfaatlerini koruyan meslek birlikleri haksız rekabet halinin tespitini, önlenmesini ve düzeltilmesini talep edebilirler,” demektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz ve çeşitli ülkelerde başlatılan soruşturmalar furyasına Rekabet Kurulu’da bir soruşturmayla katılmış ve booking.com’a 2.6 Milyon TL tutarında bir cezayı 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 05.01.2017 tarihinde vermiştir.

Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.cü Maddesi özetle; “bir piyasada rekabeti bozma, engelleme, kısıtlama amacını taşıyan anlaşmalar ve uyumlu eylemler vb. Hukuka aykırı ve yasaktır,” demektedir.

Yani aslında TÜRSAB’ın açtığı davadan önce zaten Rekabet Kurulu kararı ile booking.com’un “fiyat-kontenjan paritesi” rekabeti ihlal eder nitelikte bulunmuştur. Yine internette rastladığım bir kaç otel, tesis sahibi yorumunda otellerin kendi sitelerinde yer alan fiyatlandırmaların bile zaman zaman bu fiyat paritesine takıldığı ve mağdur olunduğuna dair yorumlar mevcuttu. Yine aynı şekilde hukukçular ocak ayında verilen kararın, turizme olan etkisi ve stratejik etkisi bir yana bırakılırsa, doğru olduğu ve bunun erişimin engellenmesi veya faaliyetlerin durdurulmasına kadar devam edecek bir sürecin başlangıcı olduğunu öngörmüşlerdi. Söz konusu kararı bu öngörülerin gerçekleşmesi olarak yorumlamak gerekir.

Son olarak ise booking.com karara; ”pazarda sağlıklı bir rekabet ortamı oluşmasına katkıda bulunduğu” gerekçesiyle itiraz edeceğini ve Türk müşterilerin yakın zamanda servislerini kullanmaya devam edebileceklerini açıkladı.

Startuphukuku.com olarak konunun ve gelişmelerin takipçisi olacağız.

Posted by Yiğit Cem Coşkun

Fenerbahçe Spor Kulübü'nde Avukat, İstanbul Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi, AFS'de Eğitmen, Aktivist, Sivil Toplum ve Sivil Özgürlük Gönüllüsü.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir