Bizde ‘Erken kalkan, yol alır’ diye bir söz vardır hani. Evet, aynen öyle. Girişimcilik dünyasında kulaç atmaya ne kadar erken başlarsanız, o kadar hızlı yol alabilirsiniz. Peki, Neden?

Global dünya artık çok daha hızlı adımlar atan girişimcilerle ilerlemek istiyor. Mark Zuckerberg dahil belki yüzlerce belki de binlerce girişimci, zamanında mutlaka üniversitede öğrencilik hayatında projeler geliştirmiş, bazen başarılı bazen ise başarısız olmuştur. Geliştirilen proje başarısız dahi olsa, erken yapılan bir girişim, mutlaka paha biçilmez bir tecrübe olarak görülmeli.

Şu da bir gerçek ki, artık üniversiteler de girişimcileri öyle destekliyor ki, gidip de projeler geliştirmemek ya da StartUp’lar ile irtibatta olmamak, ve hatta yatırımcılarla (başarılı ya da başarısız olsun) görüşmeler sağlamamak, çok daha zor olsa gerek. Avrupa ve Amerika için durum böyleyken, Türkiye’de de ismini duyduğumuz ve bizzat toplantılarına katıldığımız hatrı sayılır üniversiteler var, girişimciliği elinden geldiğince destekleyen.

Peki, yola genç yaşta çıkmanın ne gibi artıları olabilir?

#1 Daha Az Finansal Risk
Bu bir gerçek ki, evli ve çocuklu olduğunuzda, maddi olarak risk almak çok daha zor olacak. Gençken ve özellikle üniversite öğrencisiyken, projeniz için finansal risk almanız çok daha kolay olacaktır. Ev ya da araç kredisi ödemiyorsanız, daha ne olsun, genç yaşta yola çıkmalısınız!

#2 Zaman Sıkıntısı Yok!
Diğer öğrenci arkadaşlarınız zamanını film izlemek ya da barlarda muhabbet etmekle geçirirken, siz StartUp projeniz için daha çok vakit ayırabilirsiniz. Tabi ki hiç film izlemeyin ve barlarda-publarda takılmayın demiyoruz. Ancak zamanınızı çok iyi değerlendirebileceğiniz dönemlerden biridir, üniversitede öğrencilik çağınız.

#3 Profesörlerinizi Değerlendirin!
Eğitim aldığınız üniversitede mutlaka girişimcileri seven, projeleri ile geleceğe birşeyler inşa etmek isteyen gençlere destek olmak isteyen profesörler, eğitimciler vardır. Böyle insanları mutlaka iyi değerlendirmelisiniz. Eğer fikrinizi severlerse, belki de çevrelerindeki şirket patronlarına ya da üniversitedeki daha üst makamda sizlere yardımcı olabilecek kişilere ulaşabilirler. Projenize karşı duyduğunuz ciddiyeti görmeliler.

#4 Gelecekteki Ortağınızla Tanışabilirsiniz!
Aynen, tekrarlamış olacağız ama, Mark Zuckerberg gibi siz de ortağınızı ya da kendi takımınızı üniversite ortamında bulabilirsiniz, kurabilirsiniz. Şu bir gerçek ki, başarılı ortaklıkların çoğu, üniversite hayatında başlamıştır. Ortak olmak ve dolayısıyla da bir takım olmak, evlilik gibidir. Birlikte çalışmak, yaşamak, seyahat etmek, vakit geçirmek gerekir. Üniversiteden daha iyi vakit var mı peki, bu saydıklarım için? Kim ne derse desin, üniversite ortamında güzel bir kuluçka ortamı yaratabilirseniz, kendiniz için, mutlaka iyi ortaklıklar da kuracaksınızdır. Ben de öyle yapanlardanım.

#5 Üniversite Oranizasyonlarını Kaçırmayın!
Her ne kadar Avrupa ve Amerika üniversitelerinde daha da büyük önem arz ediyor olsa da, bizzat Türkiye’ye gidip katıldığım için biliyorum ki Türkiye’de de hatrı sayılır organizasyonlar yapan ve ülkenin ileri gelen yatırımcıları ve girişimcilerini buluşturan meetuplar düzenleyen üniversiteler var. Üstelik sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin birçok noktasında çok değerli organizasyonlara ev sahipliği yapan üniversiteler var. Sadece kendi okulunuzda değil, tarihi size uyan birçok kurumda katılımcı olmalısınız. Böylece hem tecrübeler edinecek, hem de değerli kontaktlarla tanışmış olacaksınız.

Emin olun ki, her ne kadar sadece 5 ‘neden’ listemiş olsak da, bu konuyu sayfalarca uzatabilirdik. Eğer üniversite öğrencisiyseniz ve girişimci olmak üzere içinizi yiyip bitiriyorsanız, bu adımları okuduktan sonra, hiç durmayın, hemen yola çıkın…

Başta da dediğim gibi, erken kalkan yol alır…

Posted by Said Murat

Türkiye doğumlu. Bebek yaştayken ailecek Rusya’ya gitti. Sonrasında kısa bir süreliğine Türkiye’ye döndü. Üniversite tahsili için Polonya’nın Başkenti Varşova’ya gitme kararı aldı. Varşova’da yaşarken Avrupa’nın çok büyük bir kısmını karayolu ile keşfetti. Daha sonra, Yüksek Lisans eğitimi için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti ve 2 seneye yakın bir süre New York’da bulundu. Sonrasında ise Brezilya macerası başladı. Hem çalıştığı hem de Portekizce öğrendiği Brezilya’da 1 yıl kaldıktan sonra, Varşova’ya geri döndü. İngilizce, Lehçe, Portekizce ve belli bir seviye Rusça bilen Murat, mesleğinin (Bilgisayar Mühendisi) yanı sıra, birçok teknoloji ve gezi siteleri, internet gazetesi, ve teknoloji dergilerinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Aynı zamanda Polonyadan.Com’un Kurucu Yöneticisi’dir.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir