Finansman kaynakları startup’ların kurulduğu andan olgunlaştığı döneme kadar farklı aktörler ve farklı araçlarla sağlanmaktadır. Startup Finansman Döngüsü ise, sıfır noktasından başlayan girişim/işletme/startup yani başka bir deyişle günümüz dünyasında küresel piyasaların yeni ve dinamik aktörlerinin finansman sağlarken veya gelişirken izleyeceği yolu resmetmektedir. Bu döngü pek tabi klasik evreleri yansıtmaktadır ancak oldukça açıklayıcıdır.

Bugün dünya üzerinde şirketlerin, şirketler hukukunun ve yeni iş modellerinin lokomotifi konumunda Amerika Birleşik Devletlerinin olduğu yadsınamaz bir gerçek. Yukarıda gördüğünüz tabloda, Amerikan sistemini esas alarak hazırlanmış bir tablodur. Her ne kadar bazı kavramlar Türkiye’de kurulmuş/kurulacak Startup’lar için yabancı kalacak olsa da çok benzeri aşamalar bizim hukuk sistemimizde de mevcut.

Startup Finansman Döngüsü
Peki, bu tabloda yer alan girdiler bize ne anlatıyor?

  1. Gelir
    Tablomuzda ‘’x-ekseni’’ üzerinde yer alan gelir kalemi, herkesin mutabık olduğu üzere; düzgün işleyen ve inşa edilen bir startup’ın tüm aşamalardan sorunsuzca geçmesi ve zamanla birlikte gelir düzeyinde ki artışı temsil etmektedir.
  2. Zaman
    Tabloda ‘’y-ekseni’’ olarak yer alan zaman hakkında kesin bir şey söylemek çok zor. Sağlıklı inşa edilen bir iş fikrinin bu finansman döngüsü içinde ortalama 4-5 sene harcayacağı küresel örneklere bakılarak öngörülebilir.
  3. Ölüm Vadisi
    Ölüm vadisi, Startup’ın doğumu, büyüme sancıları ve kendi ayakları üzerinde durabilmeyi öğrendiği anlardan oluşuyor dersek yalan olmaz. Zamanla birlikte ölüm vadisinde ki ilerleyişe baktığınızda, fikrin doğduğu andan itibaren yükselişte olan bir doğru değil aksine ilk adımınızı attıktan sonra bir dibe çöküş görmektesiniz.
    Hemen hemen bütün girişimcilerin ve fikirlerini gerçek dünyaya sunan herkesin karşılaştığı problemleri bir düşünün. Kendi fikriniz veya iş modelinize olan güveninizi sorguladığınız, kendi hayatınızdan fedakarlık yapmak zorunda olduğunuz ve hatta yaptığınız tüm fedakarlıklara rağmen karşılığını bulamadığınız tüm anlarınızı karşılayan kavramdır ölüm vadisi. İşte bu noktada birilerinin, mesela melek yatırımcıların elinizden tutması sizi ancak götürebilecektir bir sonraki noktaya.
    Ölüm Vadisi bizlere işin manevi boyutuyla ilgili bir takım şeyler anlatıyor. İlk dönem sermayeniz ne kadar olursa olsun; elinizdekinin yetmeyeceği, tahmin ettiğinizden çok daha fazla borca saplandığınız veya negatif yönde olmasa bile koyduğunuz paranın geri dönüşünü sağlayamadığınız ve/veya çok yavaş ilerlediğiniz bir dönem bu genel geçer tabloya göre her startup’ın kaderi. O zaman belki ilk adımlarınızı ekonomik kaygılarla boğuşup yarattığınız şeye inancınızı kaybetme noktasına getirmeye doğru değil ancak ne olursa olsun geleceğe doğru atmak gerekiyor.
  4. Melek Yatırımcı, Arkadaşlar, Aile ve Aptallar
    İlk dönem yardımcılarınız! Normalde FFF kalıbı kullanılıyor (family, friends,fools), bu nedenle Türkçe’si sizi şaşırtmasın. Olgunlaşmamış bir iş modeline ilk etapta yatırım yapmasını beklediğimiz taraflar, öncelikle yakın çevreniz ve şanslıysanız yarattığınız şeye inanan melek yatırımcılardan oluşuyor.
  5. Çekirdek Sermaye
    Çekirdek Sermaye kavramı da başlangıç sermayenizi belirtiyor. İlk etapta durumu eşitleyebilmeniz için yani başka bir deyişle girişiminizin kendi kendini döndürebilmesi için yapacağınız bütün yatırımlar çekirdek sermaye sayesinde gerçekleşecek. Bu nedenle çekirdek sermayeniz kapsamında riskli hareketler yerine, kalıcı olabilecek hareketler tercih etmeniz gerekebilir.
  6. Erken Dönem
    Erken Dönem aşamasını iki şekilde incelemek gerekir. Birinci ayrım finansal olarak erken dönem yani finansman konusunda hala belli seviyelerin geçilemediği dönem olarak düşünülebilir. Mesela 1.aşamada olan diğer startup’lara göre çok daha fazla gelir elde etmenize rağmen, harcamalarınızın bir o kadar fazla olması gibi örnekler verilebilir. Finansal Erken dönem için yapılabilecek en güzel tanımlamalardan bir tanesi ise ‘’istikrarsız ekonomi’’ olacaktır.
    İkinci ayrım ise yapılanma bakımından olacaktır. Erken dönem startup’ların profesyonel olmayan yönetim şekilleri, tam bir ayrıma tabi tutulmamış iç yapılanması ve kurumsallıktan uzak işleyişleri sıkça karşılaşılan durumlar. Erken dönem bir startup’ın finansmanı ise artık sadece ekonomik bazlı olmaktan çıkıyor. Kurumsallaşmanız için size destek vermek isteyen bir yatırımcı, ekonomik olarak hiçbir şey sunmasa bile, olgun dönemde çok daha büyük ekonomik patlamalar yapmanızı sağlayacak bazı bilgilerini sizinle paylaşıyor olabilir.
  7.  1st, 2nd, 3rd
    Tabloda 1., 2. ve 3.aşama olarak yer alan bölgeler sadece ekonomik gelişmişliğin göstergesi olarak yer alıyorlar. Yani 1.dönem için tüm mal varlıklarınızın toplamının 50.000 – 100.000 para birimi arasında olduğunu düşünürsek, 2.dönem için bu 300.000 – 500.000 bandında olabilir. Ancak burada hatırlanması gereken nokta şu olmalıdır; her startup kendine has bir ekonomi, pazar ve kitleye sahiptir. Hangi aşamada olduğunuz ekonomik bir ayrıma tabi tutulmuş olsa da söz konusu miktarlar her startup için değişkendir.
  8. Olgun Dönem
    Olgun dönem içinde, erken dönem başlığı altında yaptığımız ayrım geçerli olacaktır. Yani ilk olarak ekonomik olgun dönem olarak düşünülmeli, ardından iş modelinizin, yönetiminizin, inovasyon için yaptığınız yatırımların, geleceğe attığınız adımların olgunlaştığı ve farklı alanlara yönelebilecek kapasiteniz olduğu zaman dilimini de olgun dönem olarak adlandırılmalıdır.
  9. Mezzanine
    Mezannine aslen bir ara finansman dönemidir. Burada yatırımcılara çeşitli imtiyazlar vererek, bugün bir ticaret şirketinin ulaşması gereken ideal nokta olarak görülen ‘’halka arz’’ öncesi dönemde çeşitli finansman kaynaklarının yaratılmasıdır. Teknik bir terimdir, her hukuk sisteminde farklılıklar gösterebilir. Bu isim aslen Amerikan sistemine özgü dönemden alınmıştır.
  10. IPO (Initial Public Offering)
    Bir şirketin ilk defa halka arzının gerçekleştiği döneme verilen addır. Küçük şirketler halka arzı finansman sağlamak için yaparken, büyük şirketler ise kendilerini kamu nezdinde bir ticaret unsuruna dönüştürmek için bu yola başvurabilirler. Türkiye’de halka arzı sağlanmış şirket sayısı oldukça sınırlıdır. Bu başlıkta aslen Amerikan sistemine aittir.

Sonuç olarak;
Bir girişimcinin bu tablodan çıkarabileceği çok şey vardır. Klasik bir döngü içinde hareket etmekle birlikte her startup kendi doğrusunu çizerek ve bir sonraki aşamaya geçmek için kendi kriterlerini belirleyerek ilerliyor olacaktır.
Bu tablo yolun neresinde olduğunuza dair sizde bir ışık yakıyor ve biraz da motivasyon sağlıyorsa görevini hakkıyla yapıyor demektir.

Posted by Yiğit Cem Coşkun

Fenerbahçe Spor Kulübü'nde Avukat, İstanbul Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi, AFS'de Eğitmen, Aktivist, Sivil Toplum ve Sivil Özgürlük Gönüllüsü.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir