Starbucs sektörde dünya lideri…

Starbucks, herkesin tükettiği bir şeyi inovasyonla yeniden tanımlayıp kahve içme deneyimimizi kökünden değiştirdiği için büyük bir başarı hikayesi. Starbucks’ın efsane CEO’su Howard Schultz 2007de yazdığı “Starbucks – Gönlünü İşe Vermek” isimli kitabında başarıya giden yolda öğrencilere, girişimcilere ve yöneticilere önemli dersler veriyor.

İşte bunlardan 8 tanesi.

1- Hayattaki Tutkunu Keşfet

Kitabın önsözü; “Başkalarından fazla ilgilen. Başkalarından fazla riske gir. Başkalarından fazla hayal kur. Başkalarından fazla ümitli ol.” sözleriyle başlıyor. Howard Schult çok iyi bir şirkette yöneticiyken Starbucs kahveleriyle tanışıyor ve kariyer bambaşka bir yol alıyor. Kahve kokusunun aklını başından aldığını ve o kokuyu asla aklından çıkartamadığını anlatıyor. Sadece 3 şubesi olan, kahveye aşık patronların işlettiği, çok iyi kahve yapan Starbucs’a Manhattan’daki hayatını bırakarak yönetici oluyor.

2- Araştır, Öğren, Keşfet- Her zaman yeniliğe açık ol.

İşleri büyütmek için kahveleriyle ünlü İtalyaya gidiyor. Espresso ve Cappuchino bu seyahatten sonra menüye dahil edilmiştir. Buradaki kahve dükkanlarını, dükkanlarda çalan müzikleri, baristaların özelliklerine kadar inceliyor. Starbucs konseptini baştan aşağı yeniliyor.. İtalyan müziği, kokteyl masaları ve canayakın baristalar… Fakat daha sonra insanların ayakta durmaktan hoşlanmadıklarını ve İtalyan müziğinden sıkıldıklarını keşfediyor. Kendisi için zor olsa da konsepti tekrar yenilemeye karar veriyor.

3- Kaliteden Asla Vazgeçme.

Her zaman en pahalı kahve çekirdeklerini kullanıyorlar ve çalışanların eğitiminden asla gider azaltmıyorlar. Müşterilerin geri bildirimlerini çok önemsiyorlar. Karların azaldığı dönemde yatırımcılar kahve çekirdeklerinin alındığı yerin değiştirilmesini önerseler de o her zaman kulaklarını tıkıyor. Çünkü insanlar kaliteli kahveye geliyorlar ve kahveyi değiştirmenin müşteri kaybına yol açacağına inanıyor.

4- İnsanlara Değer Ver

Starbucks’ı diğer şirketlerden ayıran çok önemli birşey var. Starbucksta müşteri mutluluğundan ziyade çalışan mutluluğu önemseniyor, çalışanların fikirlerine değer veriliyor ve hiyerarşi çok az. Howard Shultz bütün çalışanların Starbucks’ı kendi şirketleriymiş gibi benimsemelerini istiyor onlara yüksek maaş, özel sağlık sigortası hatta şirketten hisse sahibi olabilme fırsatı veriyor. Howard Schult, Starbucs’ta turnoverın rakip şirketlerden çok daha az olmasıyla övünüyor.
“Çalışanların tutkusu ve bağlılığı bizim bir numaralı rekabet üstünlüğümüzdür. Bunu kaybedersek oyunu da kaybetmiş oluruz” sözleriyle Howar Schultz çalışanlara ne kadar değer verdiğini vurguluyor.

5- Sunum Becerilerini Geliştir

Kitapta Howard Schultz’un en çok vurguladığı 2. Nokta bu. En az 100 ayrı yatırımcıya sunum yaptığını, bir o kadarınan da defalarca randevu talep ettiği halde randevu alamayışı, bazılarının onu rencide edişi ama onun asla vazgeçmediğinden bahsediyor. İyi finansçılarla çalışıyor ve maddi ihtiyaçlarının ne olduğu bunları nerelerden karşılayabileceği, şirketin yüzde kaç oranında büyüyeceği gibi şeyler hakkında bilgi sahibi.

6- Şirketi Şirket Yapan Vizyonudur.

Bütün kararlar çalışanlarla paylaşılıyor ve iletişim şeffaf. Çalışanlarla başarıları ve başarısızlıkları paylaşıyor ama en önemlisi vizyonunun bütün çalışanlar tarafından kabul edilmesini önemsiyor. Duvarlarda asılı bildiride şu sözler yer alıyor.
• Starbucks’ın dünyanın en saf kahvesini tedarik ettiğini ispatlayın ve şirket büyürken prensiplerimizden asla taviz vermeyin.
• Mükemmel bir iş ortamı sağlayın ve birbirinize saygı gösterin, birbirinize değer verin
• Farklılıkları kucaklayın
• Kahvemizi satın alırken, kavururken ve servis yaparken mükemmelliğin standartlarını uygulayın
• Her zaman misafirlerin memnuniyetini gözetin
• Toplumumuza ve çevremize olumlu yönde katkıda bulunun
• Gelecekteki başarımızda karlılığın esas olduğunu unutmayın

7- Akıl Hocası Sizi Bulmadıysa Siz Onu Bulun

Bu konuyla ilgili bizim de güzide atasözlerimiz var ama biz şimdi Howard Schultz’un bakış açısından bakalım. Howard, büyük bir finansman arayışı içindeyken Jeff Brotman ile tanışıyor. Jeff 1989da yönetim kuruluna katılıyor. Yatırımcı sunumlarında, Chicago’da magaza açılmasında, finansman bulunmasında büyük yardımları oluyor Jeff’in. İki girişimci ruhlu adam şirketi büyük bir iflasın eşiğinden kurtarıyorlar.

8-İnanıyorsan Asla Vazgeçme

Açıkçası Starbucks başka ülkelerde şube açtığında izdiham yaşanmıyor, hatta bazı mağazaları kapatma noktasına kadar geliyorlar. Fakat onun başarılı olacağına ve oradaki insanların kahveyi seveceklerine inancı tam. Starbucsı büyütmek için çok büyük bir kredi alıyor. 100 yatırımcıdan red cevabı alsa yine içindeki umudu kaybetmeyip başka bir yatırımcıya sunum yapmaya gidiyor.

9-Global Düşün

Howard Schult Starbucks kahvesini yudumlarken şöyle düşünüyor. “ Neden bu muhteşem kahveye herkes ulaşamıyor?” Howard, Starbucksla tanıştığında Starbucks sadece Seattle’daydı ve kahve ve cafeler Amerikalı insan hayatında bu kadar yer kaplamazdı. Howard, Starbucks markasını yaratırken İtalyada ve İspanyadan ilham alıyor. Japonya’da Starbucks açılması için Pazar araştırması yapılırken uzmanların burada mağaza açmasını önermemesine rağmen o yine de açıyor. Çünkü bu muhteşem kahveyi kendisi gibi herkesin seveceğinden emin.

10-Trendleri Takip Edin

Bugün bir Starbucksa gidin. Laptopuyla çalışan insanlar gözünüze çarpacaktır. Howard asla müşteri kelimesini kullanmamış her zaman “misafir” demeyi tercih etmiştir ve Staurbucks’ı bir cafeden ziyade insanların ev gibi görmesini istemiştir. Her Starbucks’ın bulunduğu şehre ve semte göre farklı dekorasyonu vardır ve cafede internet olması fikri ilk Howard Schulta aittir. Başlarda yatırımcılar karşı çıksalar da bu fikrin Starbucs’a büyük bir kar olarak döndüğü açık.

Posted by Fatma Emel Yalçın

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir