Seyahat etmek insanı mütevazi yapar. Dünyada ne kadar küçük bir yer kapladığını görürsün.
Bu sözlerin sahibi Gustave Flaubert’in ömrü, günümüzün gittikçe globalleşen dünyasını görmeye vefa etmemiş olsa da, Doğu’ya Yolculuk kitabında yaptığı bu tespit geçerliliğini korumakta.
Türkiye gittikçe gelişen ve büyüyen bir ekonomiye sahip. Bununla birlikte, global pazar düşünüldüğünde Türkiye’de faaliyet gösteren bir girişimcinin iştahının kabarmaması mümkün değil. Son yıllarda dünya siyasetinde yaşanan gerilim ile birlikte Türkiye’nin yaşadığı birtakım politik talihsizlikler; özellikle seyahat alanında büyük engeller ve kısıtlamalarla karşılaşmamıza sebep olmuş durumda. Sıradan bir vatandaş için “bu sene tatilde Kos yerine Bodrum’a gideriz” şeklinde geçiştirilen bu gelişmeler, global pazara atılmak isteyen ve Türkiye’ye değer katacak girişimcilerimizin önünde büyük bir engel olarak görünmekte. Basından ve sosyal medyadan gördüğümüz üzere özellikle Güneydoğu Asya ve Kuzey Akdeniz ülkelerine yapılan vize başvuruları olumsuz olarak nitelenebilmekte.
Peki, tüm bu vize uygulamalarını nasıl by-pass edeceğiz?
İşte bu durumun farkında olan ve girişimci ve yatırımcıları sıradan vatandaştan ayıran bazı ülkeler, son yıllarda “altın vize” adı verilen bir takım programlar vasıtası ile devlet tahvillerine veya taşınmazlara belirli bir meblağda yatırım yapanlara vatandaşlık veya uzun süreli oturum izni vermeye başladı. Genellikle krizde olan veya vergi cenneti tabir edilebilecek ve tüm milli gelirlerini girişimciler sayesinde kazanan devletlerin bu uygulamayı yaptığını da ekleyelim. Bu ülkelerden özellikle Avrupa Birliği üyesi olanların, tüm Avrupa Birliği içerisinde “dört özgürlük” olarak nitelendirilen malların, hizmetlerin, çalışanların ve sermayenin serbest dolaşımı hakları ile teşebbüs hürriyeti kazandırdığını da hatırlatalım.
Serimizin ilk bölümünü oluşturan bu yazımızda, altın vize programları ile vatandaşlık ve oturum izni sağlayan Avrupa Birliği ülkelerinden bahsedeceğiz:
1. Malta:
Avrupa Birliği üyesi olan, “Avrupa’nın Vergi Cenneti” olarak tarif edilen, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında bir köprü görevi gören ve bu sebeple deniz ticaretinde de önemli bir yere sahip olan ada ülkesi Malta, girişimci ve yatırımcılara Avrupa Birliği vatandaşlığı veya Avrupa Birliği oturum izni sağlamakta. Pasaportu ise “Dünya’nın En İyi Pasaportları” listesinde 9. sırada bulunmakta ve ABD dahil 168 ülkeye vizesiz seyahat imkanı vermekte. Malta’daki başvuruların referanslı olmaması halinde reddedilebileceği hususunu da ekleyelim. Malta’da sırasıyla vatandaşlık, kalıcı oturum izni ve yıllık oturum izni sağlayan üç farklı program bulunmakta:
- Malta Bireysel Yatırım Programı (IIP):
Bu program kapsamında vatandaş olmak için; (i) Ulusal Gelişim ve Sosyal Yardım Fonu’na 650,000€ tutarında bağış, (ii) 150,000€ tutarında devlet tahvili, (iii) 350,000€ tutarında taşınmaz yatırımı veya yıllık minimum 16,000€ tutarında kira kontratı ve (iv) minimum 50,000€ teminatlı sigorta yaptırılması gerekmekte. Çifte vatandaşlığa imkan veren Malta, yatırımdan itibaren 1 yıl içerisinde vatandaşlık hakkını vermekte ve bu 1 yıl boyunca kişinin Malta’da ikamet şartını yerine getirmesi beklenmekte. Eşi ve çocuklarını programa dahil etmek isteyenler kişi başı 25.000€ tutarında ekstra bağışta bulunabilmekte, aynı şekilde 18-26 yaş aralığında evlenmemiş çocuğu ve 55 yaş üstü anne-babalarını dahil etmek isteyenler için bu bedel 50.000€ tutarını bulmaktadır. Bağış dışındaki yatırımlar 5 yılın sonunda elden çıkartılabilmekte. Gayrımenkulden elde edilecek gelirlerde %23-28 arasında gelir vergisine tabi tutulabileceğinizi, bu bedelden harcamaların belirli kısmının ve gayrımenkulün eskime bedelinin düşülebileceğini bilmenizde fayda var.
- Malta Oturum ve Vize Programı (MRVP):
Bu program kapsamında kalıcı oturum izni almak için (i) minimum 270,000€ tutarında taşınmaz yatırımı veya yıllık en az 10,000€ tutarında kira kontratı yapılması, (ii) 30,000€ tutarında bağış yapılması, (iii) 250,000€ tutarında devlet tahvili yatırımı yapılması (iv) minimum 50,000€ teminatlı sigorta yaptırılması gerektiğini de belirtelim. Her yıl başvuru yenilemesine ihtiyaç duyulmayan bu program kapsamında yapılan yatırımlar, 5 yıl sürenin sonunda elden çıkartılabilmekte.
- Malta Global Oturum İzni Programı (GRP):
Bu program kapsamında yıllık oturum izni almak için yıllık 15,000€ tutarında bir vergi, masraf ve yenileme bedeli yanında (i) minimum 220,000€ tutarında taşınmaz yatırımı veya (ii) yıllık en az 8,750€ tutarında kira kontratı yapılması gerekmekte. Bu program kapsamında her yıl yenileme yapılması gerektiğini de ekleyelim.
2. Güney Kıbrıs:
Malta gibi,Avrupa Birliği’nin vergi cennetlerinden olan Güney Kıbrıs, yatırımcıları çekmek ve ülkeye sıcak para girişi sağlamak için vatandaşlık programı başlatmış durumda. “Dünya’nın En İyi Pasaportları” listesinde kendisine 16. sırada yer bulan Güney Kıbrıs pasaportu, Malta’dan daha yüksek bedel ödense de 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde kolay bir şekilde edinilebilmekte. Güney Kıbrıs pasaportu ile 158 ülkeye vizesiz seyahat edebileceğinizi de belirtelim. Güney Kıbrıs’ta vatandaşlık sağlayan dört farklı program bulunmakta. Bununla birlikte kalıcı oturum izni sağlayan bir program da mevcut.
- Vatandaşlık İçin:
- 2 milyon Euro tutarında lüks statüsündeki taşınmaz alımı veya konut/işyeri proje inşaatı, veya
- turizm, ticari işletme veya altyapı projelerine yapılacak 5 milyon Euro tutarında yatırım, veya
- Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren bankalarda şahıs veya tek ortaklı şirket adına 5 milyon Euro tutarında teminat yatırılması, veya
- Güney Kıbrıs şirketleri veya kuruluşları tarafından ihraç edilen tahviller, senetler veya menkul kıymetler için 5 milyon Euro tutarında yatırım yapılması.
- Kalıcı oturum izni için:
- 300 bin Euro + KDV tutarında taşınmaz alımı halinde tarafınıza süresiz oturum izni sağlanmakta.
Peki, neden Güney Kıbrıs’ı tercih etmeliyim derseniz; öncelikle Malta’nın aksine aile ve 28 yaş altı çocuklar için herhangi bir ek bedel ödemeniz istenmediğini belirtelim. Başvurmak son derece basit, kriterler ise neredeyse yok denecek kadar az. Bununla birlikte, sizden Güney Kıbrıs’a yerleşmeniz beklenmediği gibi, yerleşmedikçe herhangi bir vergi ödemeniz de talep edilmiyor. Güney Kıbrıs’tan vatandaşlık aldığınız resmi bir şekilde hiçbir devlet ve makama bildirilmiyor. Böylelikle Türkiye ve Güney Kıbrıs arasında yaşanabilecek olası bir sorundan etkilenme ihtimaliniz minimum seviyeye düşmekte. Son olarak, belki de en önemlisi, taşınmaz yatırımı başta olmak üzere yatırdığınız paranın neredeyse tamamını geri alabilme imkanınız mevcut. Özellikle 2 milyon Euro tutarındaki taşınmaz yatırımı karşılığında pasaport alınıyor olması, başkaca hiçbir masraf yapılmaması ve bu bedelin çok kısa bir süre içerisinde geri alınabilecek olması Güney Kıbrıs’ı cazip bir seçenek haline getirmekte. Güney Kıbrıs’ın doğal güzellikleri ve ılıman iklimi de bir başka artı olarak karşımıza çıkıyor.
3. Yunanistan:
Komşu Yunanistan, yakın zamanda girdiği ekonomik krizde gelir kapısı yaratmak adına altın vize programlarını hayata geçiren Akdeniz ülkelerinden biri. Yunanistan’ı bu listede özel kılan ise, “Dünya’nın En İyi Pasaportları” listesinde kendine 7. sırada yer bulan ve 171 ülkeye vizesiz seyahat imkanı sağlayan Yunan pasaportunun çok düşük bedeller karşılığında verilmesi. Olumsuz olarak ise, Yunan altın vize programının doğrudan doğruya değil, dolaylı olarak vatandaşlığa imkan tanıması gösterilebilir. Tabii, bu süreç boyunca resmi olarak Avrupa’da ikamet ediyor olacağınızı, bu sebeple Schengen ülkeleri ile AET ülkelerine serbest dolaşım hakkınız olacağını da belirtelim. Detaylara gelecek olursak:
- minimum 250 bin Euro tutarında taşınmaz yatırımı yapılması, veya (5 yıllık oturum)
- minimum 3 milyon Euro tutarında veya 150 kişi ve üzeri istihdam yaratacak stratejik sermaye yatırımları yapılması, veya (10 yıllık oturum)
- turizm işletmesi amacıyla kullanılacak minimum 10 yıllık taşınmaz kirası yapılması veya en az 10 personelin istihdam edileceği turizm kuruluşuna yatırım yapılması. (10 yıllık oturum)
Yunanistan’a başvuru yapmanın artı ve eksilerine gelecek olursak; artı olarak 250 bin Euro tutarında yatırımla Avrupa’da ikamet imkanı, Türkiye ile sosyokültürel benzerlikler ve başvurunun tüm aile fertleri ile eşin anne ve babasını dahi kapsıyor olması gösterilebilir. Eksi olarak ise, her yıl minimum 183 gün ikamet şartı, bütçenin %10’u kadar miktarın masraf olarak harcanması ve geri alınamayacak oluşu, vatandaşlık almanın diğer ülkelere kıyasla uzun sürmesi gösterilebilir.
4. İspanya:
Ekonomik kriz sebebiyle altın vize programı oluşturan ülkelerden biri de İspanya. Yatırımcılara bu program ile uzun süreli oturma izni sağlanmakta. Fakat, yüksek masraflı oluşu yatırımcılar için caydırıcı olabilir. Artıları ise, İspanya’nın diğer ülkelere nazaran daha güvenilir ve stabil bir ekonomiye sahip oluşu ve pasaportunun 175 ülkeye vizesiz seyahat imkanı tanıyarak “Dünya’nın En İyi Pasaportları” listesinde 3. sırada yer alması gösterilebilir. Bu programa dahil olmak için:
- minimum 500 bin Euro tutarında gayrimenkul yatırımı yapmak, veya
- devlet tahvillerine minimum 2 milyon Euro tutarında yatırım yapmak, veya
- İspanyol şirketlerinin hisselerine minimum 1 milyon Euro tutarında yatırım yapmak, veya
- İspanya’da faaliyet gösteren bir banka hesabına 1 milyon Euro tutarında teminat yatırmak gerekmekte.
Bu yatırım ile kesintisiz 5 yılın sonunda süresiz oturum izni, 10 yılın sonunda ise (İspanyolca öğrenilmesi halinde kolaylaşacağı belirtilen) vatandaşlık alma imkanı doğmakta. 5 yıl içerisinde 10 ayı aşan bir süre için İspanya’yı terkeden başvurucu, bu haklarını kaybedecek olup istisnai olarak, çalışma amaçlı olarak 1 yıl boyunca yurtdışında kalınabileceği belirtilmekte.
5. Portekiz
İber Yarımadası’nı İspanya ile paylaşan küçük komşusu Portekiz, Akdeniz’i saran krizlerden etkilenen bir başka ülke. Aynı diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi, Portekiz de altın vize programı ile oturma izni vermeyi çıkış yolu olarak görüyor. 172 ülkeye vizesiz olarak seyahat edebileceğiniz Portekiz pasaportunu almak için ise Portekiz’de 6 yıl boyunca ikamet etmeniz gerekmekte. Bu programa dahil olmak için;
- bir Portekiz şirketine yapılacak minimum 1 Milyon Euro tutarında yatırımı yapılması, veya
- kentsel dönüşüm bölgelerinde minimum 350 bin Euro veya herhangi bir yerde 500 bin Euro tutarında taşınmaz yatırımı yapılması, veya
- doğal kültürel mirasla ilgili kurumlara veya sanatsal kurumlara 250 bin Euro hibe edilmesi gerekmekte.
Portekiz Altın Vize programına dahil olmanın artılarına gelecek olursak; öncelikle size verilen 5 yıllık vize süresi içerisinde yalnızca toplam 35 gün kalma zorunluluğunuz mevcut. Bu süreyi her yıl 1 hafta sürecek yaz tatilinizi Portekiz’de geçirerek dahi harcayabilirsiniz. Bununla birlikte Portekiz’de 183 gün geçirmediğiniz bir yılda devlet sizden herhangi bir vergi ödemenizi talep etmez. Vatandaş olana kadar geçecek süre boyunca resmi olarak Avrupa’da ikamet ediyor olacağınızı, bu sebeple de tüm Schengen ve Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkelerine vizesiz seyahat hakkınız olduğunu hatırlatalım. Eksi yönlerine gelecek olursak; benzer tutarlarda yatırım ile Yunanistan’da benzer koşullarda oturum izni alınabileceğini, ancak o program kapsamında Yunanistan’da 183 gün geçirmek zorunda olacağınızı hatırlatalım.