Bilgi çağında tüm hizmetlerin teknoloji ile birlikte fonksiyon değiştirmeye başlamasıyla ulaşım hizmetlerinde de karşımıza birçok yenilik çıkmıştır. Akıllı cihazlarla entegre çalışan yeni nesil taksi taşımacılığı hizmeti ülkemizde taksi durakları ve diğer taşımacılık hizmeti firmalarının tepkisine sebep olmuş ve hukuk sektöründe de yeni sorunları ve mevzuat ihtiyaçlarını beraberinde getirmiştir.
Bilindiği gibi UBER gibi uygulamarda araç sürücüsü şirketle yapmış olduğu anlaşma gereğince sözleşmedeki asgari şartları sağlayarak, çalışacağı çalışma saatlerine esnek bir şekilde belirlemekte, akıllı telefonlar aracılığıyla gelen yolcu taleplerini kendi telefonlarından takip ederek aynı zamanda telefonun bir GPS özelliğini kullanmakta müşterilerle buluşmakta, gelen talepte müşterinin nereye gitmek istediğini daha önceden takip edebilmekte, tahmini varış saatini ve alabileceği ücreti sistem üzerinde görebilmektedir.
Bu sistemde sürücü ve müşterinin daha önceden şirkete, uygulama yazılım üzerinden, bildirdikleri hesapları arasında, verilen hizmetin karşılığı olan, para transferi gerçekleşmektedir. Bununla birlikte kurulum ve kayıt sırasında müşterinin birçok kişisel bilgisi, ödeme yöntemi, akıllı cihazın konumu ve IP adresi gibi bilgiler de şirket tarafından toplanmaktadır. Bu bilgiler müşteri ve şirket arasında usulsüzlüğü önlemek, yazılımla sorunlarını belirlemek, veri analizleri, test ve araştırmalar yapmak gibi amaçlarla kullanılabilmektedir. UBER gizlilik politikasına bakıldığında ise sözleşme kapsamında şirketin anlaşmalı olduğu diğer şirketlerin reklamlarının yönlendirilmesi amacıyla kişisel verilerin korunması yasalarının daha az koruyucu olduğu diğer ülkelere aktarılmasının ve orada işlemene konulmasının mümkün olabileceğini görüyoruz.
Diğer yandan ABD, AB ülkeri ve İsviçre’deki kişisel verilerinin işletilmesine yönelik A.B.D Ticaret Bakanlığı tarafından ortaya konulduğu şekilde ABD-AB, ABD-İsviçre Güvenli Liman çerçevelerine uygun olarak üst seviye veri koruması sağlanabileceğini taahhüt etmişken ülkemiz için bu durum söz konusu değildir.
Uber benzeri hizmetler birçok ülkede gerçek ve tüzel kişilik tarafından rekabet kurallarına aykırılık, vergi ödememe, sürücü lisansı düzenlemeleri, sigortanın bulunmaması gibi sebeplerden tartışma sebebi olmuştur. Örneğin, Brüksel’de; Uber üzerinden hizmet veren ve taksi lisansı olmayan Uber sürücüleri 10.000 Euro para cezasıyla cezalandırılmış.Brezilya’da 29 Nisan 2015’te Taksi Sürücüleri Birliğinin isteği üzerine mahkemece Uber yasaklamış, ayrıca Apple, Google, Microsoft ve şirketlerine de bu yazılımı yüklemeleri yasaklamış, birkaç hafta sonra ise bu yasak kaldırmıştır. Fransa’da vergi ödenmemesi, kapsamlı sigorta bulunmaması, nitelikli sürücü ehliyetinin bulunmaması gibi sebeplerle 12 Aralık 2014’de Fransız mahkemesi kamu alanlarında Uber’e reklam yasağı koymuş 1 Haziran 2015’de Uber POP servisini yasaklamış ve Uber’in Fransa temsilcisi 2015 yılı Haziran ayında gözaltına alınmıştır.
Bunun yanında inovasyonların desteklenmesi amacıyla UBER gibi uygulamaların hizmet vermesini kolaylaştıran yasal düzenlemelerin de yapılmaya başlandığını görüyoruz. Bu hususta ilk adım Filipinler’de atılmış, Uber’in bazı servislerinin ülkelerinde hayata geçirilmesine izin vermiştir.
17 Eylül 2014 tarihinde California Belediye Başkanı tarafından onaylanan yasayla internet üzerinden yolcu taşıması koordinasyonu ile hizmet veren şirketlerin özel bir sorumluluk sigortası yaptırmaları gerektiği, bunun; yolcuları ve şoförleri kapsayacağı, sigorta bedelinin her bir kişi için ölüm ve yaralamayı kapsayacağı, bu sektörde hizmet verenlerin ceza yasalarını ihlal etmeleri durumunda başkaca yaptırımlara da tabi tutulabilecekleri düzenlenmiştir.
UBER geçtiğimiz Haziran ayında yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere, yetkili mercilerle yasal düzenlemeler için görüştüğünü duyurdu.
Ancak ülkemizde bu konuya ilişkin yasal düzenlemelerin biraz zaman alacağı düşünülmektedir. Türk mevzuatında birçok genel ve özel kanunda bulunan düzenlemeler bu tarz hizmetlerin uygulamaya geçirilmesine engel teşkil etmektedir.
Örneğin, Karayolları Trafik Kanunu’nda; Karayolunda, ticari olarak tescil edilmiş bir motorlu taşıtı süren kişi “şoför” olarak tanımlanmış, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi “İşleten” olarak tanımlanmış, kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının yolcu veya hizmetlileri bindirmek, indirmek için durakladıkları işaretlerle belirlenmiş yerler ise “durak” olarak tanımlanmıştır. 31. Maddeye göre; taksi otomobillerinde taksimetre bulundurma araçlarda bulundurulması zorunlu gereçlerden sayılmış, araçlarında taksimetre bulundurmayan, kullanmayan veya kullanılabilir durumda bulundurmayan sürücülerin para cezası ile cezalandırılacağı, taksimetrenin bozulmasına vasıta olanlar ile bu durumdaki cihazları kullanan araç sürücüleri ve işletenleri üç aydan altı aya kadar hafif hapis cezası ve para cezası ile cezalandırılacakları, uygun durumda bulunmayan araçların ise trafik zabıtasınca; eksiklikleri giderilinceye kadar trafikten men edileceği düzenlenmiştir.
UBER gibi uygulamaların ülkemizde sağlıklı olarak hayata geçirilebilmesi için öncelikle, taksicilik hizmetlerinde; izin, ruhsat ve koordinasyon işlemleri,bakanlıklarla belediye başkanlıları arasında koordinasyon kurulması, yasal altyapının uyarlanması, vergi ve harç ödeme düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yeni nesil taşımacılık hizmetleri alanında girişim yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin mevzuatları yakından takip etmesi önem arz etmektedir. Mevcut yasal düzenlemelerin yeni nesil taksi taşımacılığı hizmetlerine ne şekilde uyarlanacağını ve yeni yasal düzenlemeleri hep birlikte göreceğiz.
Yararlanılan Kaynaklar
Uber Gizlilik Sözleşmesi 11.12.2017
Uber Gizlilik Bildirimi 12.12.2017
Uyuşmazlık Dergisi. 13.11.2017
2918 Nolu Kanun 13.11.2017