6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (bundan sonra “Kanun” olarak anılacaktır) 376.maddesi, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde sermayenin kaybını ve borca batık olma durumunu düzenler. Bu durum teknik iflas olarak da anılmaktadır. Buna göre;

  • Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
  • Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
  • Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.

15.09.2018 tarihinde resmi gazetede Yayınlanan 30536 Sayılı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 Ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ ( bundan sonra “Tebliğ” olarak anılacaktır ) yayımlanan Tebliğ’de Sermayenin Kaybı ile Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması durumlarında uygulanacak usul ve esaslar düzenlenmektedir.

Tebliğ’e ulaşmak için lütfen tıklayın.

ŞİRKETLERİN SERMAYE KAYBI VE BORCA BATIK OLMA DURUMLARI

Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

VII -Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun yetkisi

MADDE 88- (1) 64 ilâ 88 inci madde hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişiler gerek ticari defterlerini tutarken, gerek münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara aynen uymak ve bunları uygulamak zorundadırlar. 514 ilâ 528 inci maddeler ile Kanunun ilgili diğer hükümleri saklıdır.

(2) Bu düzenlemeler, uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara milletlerarası pazarlarda geçerlilik kazandırmak amacıyla, Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına tam uyumlu olacak şekilde, yalnız Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından belirlenir ve yayımlanır.

(3) Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunca, değişik ölçütteki işletmeler ve sektörler için, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları tarafından farklı düzenlemelere izin verildiği hâllerde özel ve istisnai standartlar konulabilir; bunları uygulayanlar, söz konusu durumu finansal tablo dipnotlarında açıklarlar.

(4) Kanunlarla, belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş bulunan kurum ve kurullar, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmak ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun onayını almak şartıyla, kendi alanları için geçerli olacak standartlar ile ilgili olarak ayrıntıya ilişkin, sınırlı düzenlemeleri yapabilirler.

(5) Türkiye Muhasebe Standartlarında hüküm bulunmayan hâllerde, ilgili oldukları alan dikkate alınarak, dördüncü fıkrada belirtilen ayrıntıya ilişkin düzenleme, ilgili düzenlemede de hüküm bulunmadığı takdirde milletlerarası uygulamada genel kabul gören muhasebe ilkeleri uygulanır.

SERMAYE KAYBI

Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması

Tebliğ’in Sermaye Kaybı başlıklı ikinci bölümüne göre, sermayesi ile kanuni yedek akçelerinin toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde Kanunun 376.Maddesi’ne uygun olarak genel kurulu toplantıya çağıracak yönetim kurulu, gündem maddesine sermaye ile yedek akçeler toplamının karşılıksızlığını da ekleyecektir. Mevcut kayıp durumunda, genel kurul başka bir gündemle toplantıya çağırılmış olsa dahi bu husus, görüşülecek genel kurul maddelerinde olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurulda görüşülecektir. Genel kurulda alınacak önlemlerle ilgili olarak Tebliğ, sermaye kaybının oranına göre ikili bir ayrıma gitmiştir.

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının En Az Yarısının Karşılıksız Kalması Halinde Genel Kurul

Bu durumda yönetim organı, genel kurula iyileştirici önlemler sunacaktır. Şirketin finansal yönden içinde bulunduğu durumu tüm açıklığıyla ve “herkesin anlayabileceği bir şekilde” anlatacaktır. Burada Tebliğ, finansal sıkıntılar yaşayan şirketlerinin pay sahiplerinin, içinde bulunulan durumun tekniskelliğine göre en iyi şekilde anlaması amaç edinmiştir.

Yönetim organı, uygun gördüğü takdirde durumla ilgili rapor da sunabilir. Ayrıca yönetim organı, kanunda düzenlenen sermaye artımı, sermaye tamamlanması, bazı üretim birim veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi ile iştiraklerin satışı ve pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri seçimlik olarak kullanmayacak, bütün bu önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı bir şekilde genel kurula sunup, açıklayacaktır. Genel kurul sunulan u önlemlerden birini kabul edebileceği gibi, bu önlemlere bağlı olmayarak sunulanlar dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.

Sermaye İle Kanuni Yedek Akçeler Toplamının En Az Üçte İkisinin Zarar Sebebiyle Karşılıksız Kalması Halinde Genel Kurul

Bu durumda Tebliğ, alınacak önlemlerle ilgili olarak genel kurula daha kısıtlayıcı yetkiler vermiştir. Genel kurul seçimlik olarak, mevcut sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ile 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına veya sermayenin tamamlanmasına veya sermaye artırılmasına karar verebilir.

Kanunun 473 ile 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımına gidecek yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.

Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek olmayacaktır. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez. Bu hususta anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421.maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından 603 ve devamı maddeleri uygulanır.

Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır. Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artımına karar verilirse, sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, sermayenin üçte biri ile yetinilmesi, sermaye azaltımı, tamamlanması veya artımı tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

SERMAYE İLE KANUNİ YEDEK AKÇELER TOPLAMININ TAMAMININ KARŞILIKSIZ KALMASI

Borca Batık Olma Durumu

Şirketlerin aktiflerinin, borçlarını karşılayamaması haline borca batık olma durumu denir. Borca batık olma durumunun işaretleri,

  • Yıllık ve ara dönem finansal tablolardan,
  • Denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından,
  • Erken teşhis komitesinin raporlarından,
  • Yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.

Şirketin borca batık olma şüphesini uyandıran işaretler varsa yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve sermayenin üçte biri ile yetinilmesi, sermaye azaltımı, tamamlanması veya artımı tedbirlerden birini almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

SERMAYENİN KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA DURUMLARINDA BİRLEŞMEYE KATILMA

Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

Diğer yandan Tebliğ’de Geçici Madde 1’de ele alınan önemli hususlardan biri 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabileceğidir.

 

Posted by Cankat Şir

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir