Ceza Kanunumuzda; kişilerin fotoğrafları, siyasi, felsefi veya dini görüşleri, ırki kökenleri; ahlaki eğilimleri, cinsel yaşamları, sağlık durumları gibi “kişisel veri” olarak tanımlanabilecek bilgilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suç olarak tanımlanır.
Şirket olarak ne yapmalı? Şirket üzerinden gerçekleştirdiğiniz faaliyetleriniz, pazarlama stratejileriniz, yasal yükümlülükleriniz vb. sebeplerle pek çok “kişisel veri”yi depoluyor ve kullanıyoruz. Ancak başta “Kişisel Veriler Yasası” ve yukarıda anılan suç kapsamında sorumluluklarla karşı karşıya gelmemek için, teknik ve hukuksal yardım alarak; Şirket olarak uyumlulaştırma dönemine girmediyseniz mutlaka girin.
Kullanıcı olarak; Bilgilerinizi ele geçirmeye çalışan zararlı sitelerden korunmak adına internet sitelerini “https” ile ziyaret ettiğinizden, site adresinde bu “https” kelimesinin yeşil olmasına dikkat edin, güvenilmeyen mekanlardaki şifreli/şifresiz kablosuz ağlara bağlanmamaya çalışın, yine bilmediğiniz, güvenmediğiniz linklere tıklarken tarayıcınızı “Gizli Pencere” modunda çalıştırmaya özen gösterin.
Diğer yandan bu suça internet üzerinde en çok sosyal medya hesaplarımız ele geçirildiğinde maruz kalıyoruz. Bu nedenle, bu hesaplarımızı cep telefonu ile iki aşamalı doğrulamayı aktif edebilir ve bir ara, başkalarından önce kendiniz sosyal medya hesaplarınızı ele geçirmeyi prova edebilirsiniz, böylelikle daha güçlü bir şifreleme tercih edersiniz. Göreceksiniz ki yıllar önce açılan bu hesaplar aslında çok kolaylıkla ele geçirilebilir. İşte bu nedenle; “tuttuğunuz takım” konusunda ısrarcı olmayın, “en sevdiğiniz öğretmen”i de bir daha hatırlamayacağınızı unutmayın.