Start-up kurucularının yatırımcıyla karşılaştıklarında ve her yatırımcı panelinde sordukları sorulardan birisi ‘Start-up şirketin değeri nasıl belirlenir? ‘ oluyor. Maalesef verilen cevaplar genelde tatmin edici ve net değildir ve kesin bir kriter ve ölçü birimi verilmeden, ‘Her şirkete göre farklılık gösterir’ ya da ‘Duruma göre değişir’ gibi cevaplar verilir. Çünkü gerçekten değerleme konusu bir cümleye sığacak kadar basit değildir. Çünkü hem ölçülebilir hem de ölçülemeyen kriterleri tek potada eritip bir rakama varılır.
Bu soru bana sorulsa ve elbette panelde kısa ve özetle anlatmam gerekse önceden hazırlayıp elimde tutacağım kağıdına şu şekilde not alırdım.
Start-up şirketinizin değerlenmesinde bakılan en önemli kriterler şunlardır;
- Bulunduğunuz sektörün içinde rol oynayan piyasa güçleri
- Sektördeki para arz ve talep dengesi
- Yakın zamanda aynı sektörden satış veya satışların büyüklükleri
- Yatırımcının iştah ve risk sınırı
Fark etmiş olacaksınız ki bu kriterleri bir potada harmanlasak, herkesin geleceği rakam farklı olabilecektir.
Bu yüzden yapacağınızz yatırımcı görüşmelerinden eliniz boş ya da dolu kalkabilirsiniz.
Bugünkü değerinizi belirleyen bugünkü piyasanın koşulları ile yatırımcının bugünü kendi değerlendirmesinden vardığı gelecek algısıdır.
Burada şirketinize verilen değerde ölçülebilir değerlere ölçülmeyen değerler yani yorum ve beklenti katıldığı için herkesçe tek bir sonuca varılamaz.
Örnek ile bu konuyu netleştirmek için bir sektör ve piyasa seçelim. Sektör olarak yemek dağıtımı, piyasa da Türkiye seçilirse, en büyük satış rakamı ile çıkış başarısını sağlamış bu piyasada herkesin bildiği bir örnek hemen hepimizin aklına gelecektir.
İlk kritere dönüp bakarsak sektörde piyasa güçlerinin rolünü sorgulamamız gerekecek.
Start-up şirketiniz, bu piyasada aynı şekilde yemek dağıtımı için bir ürün sunuyorsa, pazara hakim olmuş ve başarısını ispatlamış bir dev varken aynı pazarda karşısına çıkmak bir risktir. Bu boksta ağır siklet ile hafif sikletin karşılaşması demektir.
Diğer kriter aynı piyasadaki exit dediğimiz satış büyüklüğüne bakar. Rakam büyük ise piyasada güçlü bir rakip varken burada karar, yatırımcının almaya hazır olduğu risk ve iştahına göre değişir.
Yatırımcı, gelecekte piyasadaki mevcut gücün değişeceği algısına sahip ise aynı piyasada yatırıma yapacaktır. Algı burada çok önemlidir. Yatırımcının algısı, piyasada güçlü rol oynayan mevcut bu firmadaki yapının bir süre sonra zayıflayıp çökmesi olabilir. Bu demektir ki beklemeye tahammülü vardır ve uzun dönemli bir yatırım planı tasarlayacaktır. Yatırım planında bir süre sonra pazar lokasyonunu da değiştirebilr. Bu koşulla yatırıma dahil olabilir. Büyük satışlar yerine aynı pazarda küçük satışlarla çıkış yapmış irili ufaklı start-up firma mevcut ise yatırım maliyeti riski daha küçük hesaplanır. Riske göre getirisi ölçeklendirilir.
Bu kriterleri kullanarak, hiçbir finansal hiçbir hesaplamaya girmeden diğer aday olan start-up şirketler arasındaki ağırlıklı şansınızı değerlendirebilirsiniz.