Yeni nesil şirketlerini ve fikirlerini bir startup bağlamında belirli bir kurumsal kimliğe kavuşturmak isteyen girişimcilerin orta vadede karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri de sürdürülebilirliktir. Bir fikir müşteri ile temasa geçtikten sonra takip etmek zorunda olduğu bazı prosedürlere tabi olur. Müşteri ile veri entegrasyonu, geliştirilen sistemlerin hangi ortamlarda çalıştırılacağı, veri aktarım protokolleri ve kullanılan programlama dili ile beraber harici yazılımların ve kütüphanelerin kullanılması sorunsalı orta vadede girişimcinin karşısına önemli bir mesele olarak çıkmaktadır. Girişimciler açısından temel bir paradoksu da içinde barındırır bu mesele. Öncelikle girişimci hem vakit hem de nakit açısından serbest hareket edecek bir özgürlüğe sahip olmadığı için kısa süre içinde “ad-hoc” yaklaşımlar ve “workaround” çözümler üretme bataklığına saplanmaktadır. Bu yaklaşımlar ve çözümler iyi bir şekilde düşünülmemiş, karşılaşılan problemlere genel ve sistemli bir çözüm analitiği sunacak kadar brain-storming yapılmamıştır. Günü kurtaracak ve acil sorunlara cevap verecek sistemsiz çözüm önerileri ana yapının içine bir kanser hücresi gibi yerleşip büyümeye başlayacaktır böylelikle. Kuluçka devresini atlatan startup ana yapısının içinde yeteri kadar robust ve esnek olmayan, sistemde rahatça değişikliklere izin vermeyen bu kanserojen unsurlar zaman içinde müşteri tarafından gelen yeni taleplerin karşılanmasına olanak sağlamayacaktır. Çok kısa süre içinde ana arterin içinde sayısız patolojik unsur barındırma konumuna gelen startup, bünyesine aldığı çalışanlar tarafından yeterince benimsenmeyecek ve bu sebeple yüksek turn-over oranları ile karşı karşıya gelecektir. Çalışanların ortalama iş yapma sürelerinin 2 yıl üzerine çıkmadığı böyle yapılarda, yapılan geliştirmelerin sürekli ve stabil olması, bilginin aktarımın düzenli yapılabilmesi ve çalışanların yaptığı işin kalitesinin belirli bir düzeyin üzerinde olması gibi hususlar belirmektedir. Yüksek turn-over oranlarını bir sektör pratiği olarak görme alışkanlığından kurtulmanın temel koşulu şirketin çalışanlarına hem mesleki anlamda hem de mutluluk olarak bir şeyler kazandırmasıdır. Startup şirketlerde çalışan insanlar belirli bir süreden sonra yanlış tasarımların ve müşteriye verilen öngörüsüz son tarihlerin kamçısı altında ezilmekte ve bu durum çalışan için çok kısa süre içinde tolere edilebilir seviyenin üstüne çıkmaktadır. Sektörde bulunan geçişlilik oranlarının da benzer seviyelerde yüksek olması, çalışanların iş bulma noktasından diğer endüstrilere göre daha avantajlı ve rahat olmaları durumunu yaratmaktadır. Bu durum çalışan açısından bir avantaj olmakla beraber startup dünyası için kendi kendini zehirleyen bir sistemsel arızadır. Bu sorunlarla uğraşmanın ve bunlara pratik çözümler geliştirmenin bizce önemli gördüğümüz birkaç cevabını söyle sıralayabiliriz:

  • Startup şirketler decentralized iş yapma alışkanlıklarından ayrılmalı ve anlık arbitrajlardan kaynaklanacak odak dağıtıcı iş yüklerinin ve taahhütlerin altına girmemelidirler.
  • Müşterilerden gelen yeni talepler ve mevcut sisteme dair iyileştirme işlemleri pansuman yöntemlerle geçiştirilmemeli ve fakat böyle bir zorunluluk vuku bulmakla beraber ivedilikle bu pansuman yöntem terk edilmeli ve daha sağlam ve stabil bir yapıya geçilmelidir.
  • Startup içinde ekipler arasında iş yapma bağlamında koordinasyon sağlanmalı ve belirli minimum limitler altında iş yapma taahhüdünde bulunulmamalıdır.
  • Belirli bir seviyeye gelen startup kendisine bir vizyon ve network kazandıracak ve bir adım ileriye gidecek yatırımcıları tercih etmelidir.
  • Çalışanlarının hızlı bir şekilde iş değiştirme alışkanlıklarının önüne geçme ve yapılan işlerin daima aktırılması hususunda gerekli önlemleri almalıdır.
  • Startup dünyasının gerektirdiği esnek çalışma disiplininden taviz verilmemeli, standart bir memuriyet hayatına doğru çalışanları zorlama alışkanlığına düşülmemelidir.

Posted by Ahmet Çınar

Mühendislik eğitimi süresince Bilkent, Odtü ve Koç Üniversitelerinde bulundu. Çeşitli girişimcilik firmalarında yöneylem uzmanı olarak çalıştı. Aktif mühendislik hayatına devam ediyor. Hukuk ve edebiyat ile yoğun bir şekilde ilgilenmektedir.

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir