Yeni yıl itibariyle ticari davalar öncesinde zorunlu arabuluculuk uygulaması devreye girdi. Bu teknik anlamda arabuluculuğun birtakım ticari davalar bakımından bir “dava şartı” olmasını doğuruyor. Yani, aşağıdaki sayılan kapsamda bir davayı açabilmek için öncelikle arabuluculuk yoluna başvurmak durumundasınız, aksi halde davanıza bakılmayacak.
İlk yapılacak değerlendirme, elinizdeki uyuşmazlığın konusunun arabuluculuğa uygun olup olmadığı. Özel hukukla ilgili bir şey olmalı ve üzerinde serbestçe tasarruf edebileceğiniz bir hak olmalı. Yani örneğin boşanma için arabuluculuk kullanamıyorsunuz, ya da arabulucuyu hakim yerine koyamıyorsunuz. Bu daha temel bir konu, buradan detaylarına hakim olabilirsiniz.
İkinci değerlendirme konusu uyuşmazlığınızın konusunun bir miktar para veya tazminat alacağına ilişkin olup olmadığı. Yani örneğin derdiniz yalnızca bir şeyin yapılmasını sağlamaksa bu noktada arabuluculuk sizler için zorunlu değil.
Üçüncü değerlendirme noktası ise uyuşmazlık yaşadığınız kişiyle aranızda bir tahkim anlaşması olup olmadığı. Sözleşmenin genellikle sonlarında uyuşmazlık çözümü kısmı oluyor. Orada “ISTAC Tahkimi, “ICC Tahkimi” gibi bir ibare görüyorsanız, hayır arabulucuya gitmeyeceksiniz.
Son değerlendirme ise uyuşmazlığın konusu Ticaret Kanunu 4 ya da diğer kanunlardaki ticari davaların arasında olup olmadığına bakmak. Burada biraz daha teknik bir şeyler söylemek durumundayım. Kanunun 4. Maddesindeki davalar ikiye ayrılıyor. Mutlak ve Nispi Ticari Davalar. Konunuz:
- Rehin Karşılığı Ödünç Verme
- Malvarlığı ve İşletmenin Devralınması
- İşletmelerin Birleştirilmesi ve Şekil Değiştirmesi
- Rekabet Yasağı
- Yayın Sözleşmesi
- Kredi Mektubu ve Kredi Emri
- Komisyon Sözleşmesi
- Ticari Temsilci, Ticari Vekil ve Diğer Tacir Yardımcıları
- Havale
- Saklama Sözleşmesi
- Fikri Mülkiyet (Marka, Patent, Coğrafi İşaret, Faydalı Model gibi)
- Borsa, Sergi, Panayır, Pazar, Antrepo ve Ticarete Özgü Diğer Yerler ise mutlak ticari dava sınıfına giriyor.
İki taraftın da tacir olması ve konunun ticari işleriyle ilgili olması halinde ise de nispi ticari dava olur. Bu iki halde de arabuluculuk zorunlu olacak. Girişimciler için çok yüksek ihtimalle faaliyet alanı dışı olsa da yazıyı eksik bırakmayayım, kooperatif kanunundan kaynaklı hukuk davaları, sebze-meyve gibi arz-talep derinliği olan şeylerde üreticiler ve meslek mensupları arasında ya da mensupların kendi aralarında çıkan uyuşmazlıklarda belirli sınırları aşanlar, esnaf ve sanatkarlarda fiyat tarifeleriyle ilgili uyuşmazlıklar da zorunlu arabuluculuk kapsamında.
Birkaç örnekle netleştirmeye çalışayım. Bir internet sitesinden bir kulaklık aldınız, bozuk çıktı. Bu bir ticari iş değil, o yüzden arabuluculuk kapsamına girmeyecek. Bir şirketle birleşiyorsunuz, tazminat gerektiren bir sorun yaşadınız, önce zorunlu olarak arabulucuya gideceksiniz. Marka konusunda bir uyuşmazlık yaşadınız ve tazminat talep ediyorsunuz, önce zorunlu olarak arabulucuya gideceksiniz. İki tacir sözleşme yaptınız, paranızı alamadınız, bu da zorunlu arabuluculuk kapsamında. Bu tabii ki arabuluculuk seansında anlaşmanızı gerektirmiyor. Anlaşmayıp sonrasında konuyu davaya götürebilirsiniz.