Sanayi gücü ile tanınan ve uluslararası ihracat hacminde en önde gelen dünya ekonomileri arasında yer alan Almanya, son yıllarda dijital transformasyonda da hızla ilerliyor. E-ticaret, pazar yeri, mobility, finans, seyahat, moda, yaşam tarzı, sağlık ve clean-tech gibi ekonominin çok farklı alanlarında inovasyon yaratan startup şirketleri, Alman ekosisteminin gelişmesine ve çeşitlilik kazanmasına önemli ölçüde katkı sağlıyor. Avrupa’nın en büyük startup merkezi olma yolunda Londra ile başa baş giden Berlin’in, özellikle Brexit gerçekleştikten sonra Londra’yı sollaması bekleniyor. Münih, Frankfurt ve Hamburg gibi diğer Alman şehirlerinde de bölgesel ekosistemler hızla büyüyor, Almanya ekosistemi oluşuyor, yeni iş imkanları doğuyor ve müşteri kitlesine yenilikçi iş modeli sunan ‘disruptor’ niteliğinde yeni şirketler doğuruyor.

Berlin genç girişimcilerin akın ettiği en renkli ve dinamik metropol olma yolunda başı çekiyor. Kira seviyesinin ve yaşam giderlerinin diğer büyük şehirlere kıyasla daha düşük olması, kültürel çeşitlilik, genç, kreatif ve uluslararası nüfus Berlin’i startup kurucuları için çekici yapıyor. IT developer, designer, marketing uzmanlarının iş piyasasında daha kolayca bulunabilmesi de önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Berlin, şu anda daha çok ilk aşama ve B2C startuplar barındırmakla birlikte, Rocket Internet, Trivago, ImmobilienScout24, auxmoney, Zalando, Soundcloud, Delivery Hero ve XING gibi unicorn olmayı başaran veya bu pozisyonu yakalamaya yakın olan dev startupların da beşiği konumunda. Yine Berlin, risk sermayedarlarının en yoğun olduğu merkez sıfatını taşıyor.

Her ne kadar Berlin, startup konusunda başı çekse de, Almanya’da bu alanda gelişme gösteren tek şehir değil. Frankfurt blockchain teknolojisinde, LegalTech ve RegTech gibi gelişmelerle kendisini ön plana çıkarmayı başardı. Yine Frankfurt, Fintech hub pozisyonunu yakaladı. Avrupa Merkez Bankasının (ECB), Avrupanın en büyük borsalarından olan Frankfurt borsasının ve uluslararası bankaların yoğun olduğu şehir, büyük bir hızla dinamik bir startup ekosistemi olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Almanyanın kuzeyinde bulunan Hamburg şehri ise medya ve e-ticaret alanında son yıllarda büyük başarılar elde ediyor. Güneyde Münih B2B, high-tech ve endüstri 4.0 konumunu yakaladı.

Üniversitelerden, belediyelerden ve bankalardan gelen destekler bu gelişmeleri hızlandırıyor. İlk dönemlerde finansal teknoloji (Fintech) startuplarını kendisine rakip gören ve zaman zaman küçümseyen bankalar, son yıllarda mobil ödeme sistemleri, kitlesel fonlama, robo-advice, sigorta ve benzeri alanlarda yeni ürün ve çözüm sunan Fintech ve Insurtech şirketlerinin inovasyon gücünü kabul edip; bu genç şirketler ile iş birliği yapmaya yönelik aktivitelere hız verdi. Bankaların organize ettiği Fintech kuluçkaları, hackathon yarışları ve risk sermayesi fonları bunun göstergesi olarak gösterilebilir.

Gelişmelerin takibi açısından tüm ekosistem merkezlerinde hemen hemen her gün yeni bir etkinlik düzenleniyor. NOAH, DMEXCO, DLD Conference, Bits&Pretzels gibi büyük konferansların ve Startup Grind gibi uluslararası organizasyonların dışında daha yerel oluşumlar da var. Alman VC fonları (örneğin Earlybird Venture Capital, HitFoxGroup, Holtzbrinck Ventures, Project A Ventures, P7S1 vs.) finansman konusunda ABD merkezli VC yatırımcıları kadar aktif olmasa da başarılı startuplara erken dönem ve ileri dönemlerde finansman sağlayabiliyor. Seed phase, yani şirketin kuruluş ve başlangıç sürecinde, melek yatırımcılar, Kuluçka Merkezleri, Hızlandırıcı Programları ve Company Builder‘lar (örneğin hub:raum, Axel Springer Plug and Play, Finleap vs.) genç şirketlere ilk adımlarında yardım sağlıyor. Bu kaynakların dışında girişimcilere özel ve uygun kondisyonlu banka kredileri veriliyor. Girişimciler EXIST, Invest ve Hightech Gründerfonds gibi devlet destekli fonlardan da yararlanabiliyor. Ayrıca kitlesel fonlama da finans kaynağı oluşturabiliyor. IPO yoluyla borsadan yatırım alan başarılı startupların sayısı da gittikçe artıyor.

Daimler, BMW, Siemens, Bosch ve Bayer gibi dev Alman şirketleri innovasyon gücünü kaybetmemek ve dijital transformasyon yarışında geride kalmamak için önemli ölçüde Alman ve yabancı startuplara şirket girişimciliği (corporate venture) kanalıyla yatırım yapıyorlar veya iş birlği olanakları arıyorlar. Bu şirketlerin Kuluçka Merkezleri ve Hızlandırıcı programları büyük ilgi görüyor.

Alman üniversiteleri de bu alanda geride kalmayarak öğrencilerine girişimcilik konulu dersler ve yüksek lisans programları sunuyor. Ayrıca bazı üniversitelerin hızlandırıcı programları da bulunuyor. Mezun olan öğrenciler, üniversitenin kaynaklarını ve ofis alanını ücretsiz olarak kullanabiliyor ve mentor programlarından yararlanabiliyor.

Coğrafi konumu, ekonomik gücü, teknoloji ve sanayi liderliği itibarıyla Almanya ekosistemi, uluslararası büyümeye ve iş birliğine büyük olanaklar sağlayabiliyor. Ancak diğer ekosistemlerde de karşılaşılan bazı zorlukları dikkate almak gerekiyor. Örnek olarak, yaşlı Alman nüfusun dijital ürünlere genel olarak daha uzak kalması ve az rağbet göstermesi; verilerin korunması, regülasyon ve vergi hukukundan doğan zorluklar; genç nesilde ‚fail‘ kültürünün zayıf olması, girişimcilik ruhunun genel olarak başka ülkelere kıyasla daha zayıf olması ve yetenek havuzu kısıtlamaları (örneğin az maaş karşılığı startup şirketinde çalışmak isteyen IT uzmanlarının sayısının az olması) gösterilebilir. Tüm bu zorluklar aşılabilir olmakla beraber Almanya ekosisteminin daha hızlı gelişmesine engel olabiliyor.

Almanya’da startup kurucuları arasında Türk kökenli girişimcilerin sayısının artması da bu bağlamda dikkat çekici. Türkiye’ye yatırım açısından bakılacak olursa, Almanya ve Türkiye arasındaki geleneksel güçlü ticari bağlantılar ve Almanya’da yaşayan üç milyona yakın Türk kökenli nüfus, Türkiye ve Almanya ekseninde büyük bir potansiyel doğurabilir. Diğer açıdan bakılacak olursa, inovatif çözümleri ile uluslararası piyasaya açılmak isteyen Türk startuplar için de Almanya ekosistemi ilginç opsiyonlar sunabilir ve Avrupa pazarına bir kapı olabilir.

Eş-Yazar: Tansu Öztok

Posted by Dr. Osman Saçarçelik

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir